× Daha fazlası İçin Aşağı Kaydır
☰ Kategoriler

Sabah alarm çalar ve insanların çoğu yataktan kalmak istemezler bunun birçok nedeni olduğu gibi en önemli nedenlerinden biride bıkkınlık motivasyon kaybı ve değersizlik hissidir. Kişiye göre yaşanılacak o gün de diğerlerinden farklı olmayacak ve hiçbir şey değişmeyecektir. Rutini kırma hayatın olmaz sa. Olmazlarından tır oysa. İnsanları ise en kolay depresyon çukuruna iten his esasında kendi kendilerine oluşturdukları değersizlik hissidir. Değersizlik ya da değersizlik duygusu, insanlar için gelecekten herhangi bir beklenti içinde olmama yaşanılan anın değerini bilememe duygularını içerir. Çoğu zaman yaşanılan bu duygunun nedeni de çözümü de insan kendisindedir. Bunun dışında değersizlik duygusu geçmişte insanların hiç de yaşamak istemedikleri travmalardan dolayı da ortaya çıkabilir. Hızla akıp giden hayata karşı direnemeyen insanların bir başkaldırışıdır esasında değersizlik hissi, özgüven yitimine uğramaları. Fakat bir an önce bu duygudan sıyrılmalı ve nasıl yaparsak yapalım bu duygunun bir an önce kişiyi terk etmesini sağlamalıyız. Çünkü depresyondan tutanda intihara kadar varabilen bir sürü tehlike kapıda kişiyi beklemektedir. İnsanlarda baş gösteren sebepsiz ve çoğu zaman sadece ağrı kesicilerle geçebilen ağrılar, kişinin kendisi ile ilgili sürekli olumsuz geri dönüş bildirimleri:mesela, bu aralar çok mu kilo aldım ya da yüzümde yeni kırışıklıklar mı çıkıyor, cildim de sanki geçmeyen sivilce izlerimi belirmeye başladı tarzında, kalabalık ortamlardan kaçınma, sürekli yalnız kalmaya çalışma eğilimi mesela arkadaş toplantılarından kaçma, sinema, konser ya da gösterilerden uzak durmaya çalışmak, durup dururken umutsuzluk söylemlerine girme, ağlama nöbetleri, kişisel bakımın zayıflaması bununla birlikte aynaya bakıldığında görünen kişinin özgüven kaybına uğraması ve çoğu zaman çözümü kaçış da ya da alkol ya da madde bağımlılığında araması, sorulduğunda hayattan hiçbir beklentinin kalmamış olması intihara eğilim. Dikkatli bakıldığında çoğu zaman depresyon ile örtüşen bu belirtiler gelmekte olan ağır depresyon ataklarının ya da intihar eğilimin habercisidir yani değersizlik hissi acilen tedavi edilmeli ya da bu tarzda bir şeyler sezildiği zaman insanların benzer bazı paradokslar içine düşeceklerinin kesin olduğu gözüyle bakılmalıdır. Bu his içinde olanlar sürekli olarak yaşanılan olumsuz durumlardan kendilerini suçlama ve ne olursa olsun kendilerini asla beğenmeme eğilimi içindedirler. İsteksiz davranırlar ve sürekli kendilerini erteler başkalarına kendilerinden daha fazla değer verirler sürekli onlardan değer ve sevgi görmeyi beklerler istemeden bağımlılık bataklığına düşerler. Sorunun çözümü kendilerinde olmasına rağmen yaşanılan olaya takılırlar ve bir kurtarıcı beklerler. Çok sık öfkelenirlerve insanları öfke ataklarında kırdıklarında ise kurban rolüne girerler yaşadıkları acıya insanların dikkatini çekmeye çalışırlar. Günlük hayatta normal çalışma düzenini bozabilir. Değersizlik hissinden bahsederken özellikle değinilmesi gereken bir nokta vardır.Sürekli yaşadıkları hisse takılı kalırlar bunun bir süreç olduğunu çoğu insanın onlarla beraber bu duyguyu yaşadıklarını bilmeden bundan sonra hayatlarının hep böyle olacağının zannederler. Bu yüzden, iyileşme ihtimalinin olmadığına inanabilirler. Bu yaşanılan durumun algısal bir bozukluğudur ve bunun sonucunda anksiyete, depresyon atakları mutlaka kişiyi bekler. Hepimiz yaşamlarımızın bir yerinde değersiz hissedebiliriz. Değersizlik duygusu neden açığa çıkar ya da ne bunu oluşturur diye bakılırsa bu durum kişinin hikâyesine göre değişir kişinin sosyal statüsü, çocukluk yaşantısı, yaşadığı deneyimler, maruz kaldığı hayat travmaları ve bunlardan biriktiği korkular bu duygunun oluşmasında yaygın sebeplerdir

Değersizlik hissi neden ortaya çıkar?

Çocukluk da yaşanılan olumsuz durumlar: Çocukluklarında anne babaları ya da bakıcıları tarafından sürekli eleştirilen çocuklar ne yapacaklarının bilemezler özellikle koşullu sevgi durumunda açığa çıkan bu durumdan fark etmeden çok etkilenirler. Şunu yaparsan bende sana bunu yapacağım tarzında ödüllendirmeye maruz kalan çocuklarda eylemin ya da başarının olmaması ile sürekli koşullu cezalandırmaya maruz kalırlar bu şekilde ya kendileri sürekli başarısız ya da başarılı olsalar bile bu seferde mükemmeliyetçi kişilik yapısına dönerler. 

Kişi yaşadığı bütün kötü durumları kendi hatası olarak kabul eder: Zaten değersizlik duygusunun en dibinde sürekli bu düşünce tarzı vardır yani ne olursa olsun bu kişinin hatasıdır. Kişi ne kadar çaba gösterirse göstersin eğer yaşanılan olay olumsuz sonuçlanırsa elinden gelen başka bir şey olmamasına rağmen hala kendini hatalı görür. Daha sonra kendi kendini sorgulamaya başlar özgüven kaybına uğrar. Bunu damı yapamadın zaten hayatta neyi başardın tarzındaki içten gelen seslere ben elimden geleni yaptım olmuyorsa vardır bir hikmeti tarzında verilmeyen her cevap insanı önce özgüven kaybına sonrada değersizlik hissine doğru iter.

Geçmişteki eleştiriler:Kişinin yaşanılan olaylarda ya da anılarında sürekli olarak başkaları tarafından acımasızca eleştirilmesi değersizlik hissini ortaya çıkaran en önemli durumdur.

Hayatın getirdiği zorluklarla baş edememek: Stresle baş etmekte sorun yaşıyor olabilirsiniz. Gün içerisinde yaşanılan olaylara karşı insan belli bir noktadan sonra duyarsız kalmaya başlar ve ne yaparsa yapsın olumsuz sonuçlanan her şeyden kendini suçlamaya başlar.

Kişinin sürekli olarak kendini başkalarıyla karşılaştırması: Belki de günümüzde en çok değersizlik hissi veren durum bu olsa gerek. Özellikle sosyal medya yanılsamasına düşen insanların en çok karşılattıkları durum budur. Öncelikle şunu kabullenip sosyal medyaya bakış açımız yaparsak Sosyal medya da siz insanları onların nasıl görünmek isterlerse o şekilde görüyorsunuz yani her gün mutluluk pozları vererek gezen ve bunu da sürekli olarak buralarda yayınlayan insanlar acaba gerçekten ne kadar mutlu mesela siz mutlu mutlu bir yerlerde gezerken acaba şurada da resim çekip yayınlayayım diye mi düşünürsünüz yoksa anın tadını çıkartmaya mı çalışırsınız.

Vücut sağlığı: Fiziksel ya da ruhsal bir engeliniz olduğu bir durumda mutlaka toplum tarafından dışlama ya da acıyan bakışlara maruz kalırsınız bu gibi durumlarda kişiler kalabalıktan kaçarlar ve kendilerinden kaynaklanmayan bu durumdan ötürü kendileri ile ilgili suçluluk duygusu duyarlar sonuçta bu durum kişilerde utanç suçluluk umutsuzluk ve değersizlik durumları meydana getirir.

Hayatta yaşanılan büyük bir değişiklik: Yeni bir iş başlangıcı yeni yere taşınma kişinin finansal olarak değişime uğramasının yanı sıra zamanımızda bu konu başlığı ile ilgili en sık karşılaştığımız durum boşanmadır. Evlilik toplumumuzda bir başarı göstergesi gibi olarak algılandığından kişi boşandığında ya da kariyeri ile ilgili bir sorun yaşadığında kişiden kişiye değişmekle beraber büyük bir stres durumu meydana getirir. Kişi hayatının bir kısmında eğer değersizlik duygusunu tadarsa öncelikle olarak bu hissin bir süreç olduğunu eninde sonunda kişinin bu durumdan kurtulacağını, yalnız olmadığını her insanın o ya da bu nedenden ötürü böyle hissettiği zamanlar olduğunu bilmelidir. Öncelikle soruna bakış açısını değiştirmeli ve esas olarak neden böyle hissettiğini araştırmalıdır. Bazen geçmişte halının altına süpürülen bazı duygular şimdi tüm çıplaklığı ile kişinin karşısına çıkmış ve artık bunlarla yüzleşme zamanı gelmiştir.

Değersizlik hissi ile baş etmek için izlenecek yollar nelerdir?

Kişinin sahip olduğu özgüven kişinin en değerli hazinesidir. Çünkü özgüven kişinin kendi kendinin yeterli, değerli ve hayattaki olaylara karşı başarılı hissetmesi, kendisini olduğu gibi tüm hatalarıyla kabul etmesidir bir nevi kendi kendisi ile barışık olmasıdır. Kişiyi ileriye filmciüren yakıtıdır özgüven bu yüzden kişi özgüvenini bir kutunun içine koyup kalbinde en derinlere kimsenin ne olursa olsun ulaşamayacağı bir yere koymalıdır. Ne olursa olsun ne yaşanılırsa yaşansın o kutu açılmamalı ve kimse içerdeki bu değerli hazineye zarar vermemelidir. Kişi istemediği sürece kimse kişiyi aşağılayamaz ya da kimse kişi izin vermediği sürece kişiyi üzemez. Âmâ yine de olurda bir şekilde birileri ya da bir olay sizin en değerli hazinenize bir şekilde ulaştı ve kendinizi değersiz hissediyorsanız sistematik olarak birkaç yöntem izlemek gerekir. Kişi önüne bir kâğıt kalem alıp kendisinde beğendiği yönleri yazmalıdır. Mesela ben esasında eğlenceli birisiyim, ya da ben esasında merhametli bir insanım yolda aç bir hayvan gördüğüm zaman onun daha fazla aç kalmasına müsaade edemem gibi. Sadece davranış biçimleri değil fiziki özelliklerden de bahsetmek burada faydalı olur mesela gözlerim yeşil, güzel bir gamzem var ya da herhangi bir ortama girdiğimde hemen dikkat çekebilirim gibi. Burada yapılmaya çalışan kişinin daha önce kendisinde beğendiği fakat değersizlik hissi ile üzeri tozla kaplanan duyguları tekrar ortaya çıkartmaktır. Bu liste sizin başucu listeniz olsun ne zaman canınız sıkılsa bu listeye bir göz atın fark edeceksiniz ki kendinizi iyi hissetmenizi sağlayacak ve kendinizi iyi hissettikçe liste daha da artacaktır. Bu listenin yanına birkaç gün sonra sizin kendinizi negatif olarak değerlendirmenize yol açan ama değiştirebileceğiniz davranışlarınız da yazın mesela gün içinde çok uyurum bu da benim hayatı ıskalamama neden olur bunu değiştirsem güzel olur tazında ya da herhangi bir olayda hemen dünyam yıkılır duvarlar üzerime gelmeye başlar esasında bazen bardağın biraz da dolu tarafını görsem güzel olacak gibi bazen gereğinden fazla öfkeleniyorum ya da çok çabuk insanları yargılıyorum gibi. Yavaş yavaş fark ettiğiniz ve sizi rahatsız eden bu negatif davranış hareketlerinizden vazgeçmeye başlayın. Ufak değişiklikler ya da değişilebilen bazı negatif yönler insanların daha büyük şeyleri başarabileceğinin habercisi olduğundan değersizlik hissini aşmada müthiş etkili olacaktır. Hayatında başardığınız ya da çok mutlu olduğunuz anları hatırlayın okul bitirme töreni gibi kendisiniz ne kadar gururlu hissettiğinizi nasıl mutlu olduğunuz hatırlayın. Yâda en son arkadaşlarınızla geçirdiniz zamanları ya da en son keyif aldığınız tatili. Günlük hayatin sedanterligi ya da en başta söylediğimiz gibi rutini kıramamak esasında değersizlik hissinin en önemli yaratıcılarından biridir. Zamanla ev iş arasına sıkışan insanlar hayatı sorgulamaya başlarlar sadece ev çocuk iş üçgeninden oluşan yaşam şeklinde zamanla yapılacak yeni değişikliklerde bile insan zevk almamaya başlar bu yüzden eğer kilo aldığınızı düşünüyorsanız ve bu fiziki olarak sizi rahatsız ediyorsa yürüyüş yapın ya da alkol sigara bağımlılığınız varsa ve bu sizi gerçekten üzüyorsa yardım alarak bırakmayı deneyin göreceksiniz ki ufak dokunuşlar büyük dokunuşların başlangıcı olduğundan çoğu zaman çok işe yarayacaktır. Burada özellikle ertelemekten bahsetmek gerekir zamanla depresyon eşiğinde olan insanlar çoğu şeyi yapmaktan hoşlanmazlar ya da yaptıkları işler kendilerine boşmuş gibi gelir daha çok yalnız kalmayı tercih ederler ve kendilerini daha çok dinlerler ama esasında yanlış olan bu tutumdur. Kişi ne kadar yalnız kalırsa düşünceleri o kadar yoğunlaşır ve takıntı haline gelmeye başlar ve bu sarmaldan çıkamaz bu yüzden kişi bu durumda bile olsa kendisini zorlayarak kalabalıklar içine karışmalı bilakis yalnız kalmaktan kurtulmaya çalışmalıdır. Bu yaşanılan duygunun bir süreç olduğunu kabul ederek zamana bırakıp geçmesini beklemek değersizlik hissinin çözümüdür.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir