× Daha fazlası İçin Aşağı Kaydır
☰ Kategoriler

Silimarin veya Siliymarin bilinen yaygın adı ile Devedikeni; Akdeniz ikliminde yetişen papatyagiller familyasından olan, antioksidan ve anti-inflamatuar özellikli yabani bitki türünden elde edilen ve karaciğeri koruyan bir flavonoidtir. Devedikeni bitkisi yapraklarında ve tohumlarında bulunan silimarin safra üretimini artırarak karaciğerde bulunan zehirli maddelerin vücuttan atılmasını kolaylaştırır.

Yaklaşık olarak 2000 yılı aşkın bir zamandır devedikeninden elde edilen silimarin; yılan sokması, böcek ısırıkları, mantar zehirlenmeleri, toksinler, safra kesesi hastalıkları ve karaciğer hastalıklarında tedavi edici olarak kullanılmaktadır. Devedikeni bitkisindeki silimarin ve sindirim sistemine olumlu etkileri ilk defa M.S 40 yılında Yunan hekim ve botanikçi Dioscorides tarafından bulunmuştur. Bu tarihten itibaren güçlü anti oksidan seviyesi nedeniyle geleneksel tıpta karaciğer hastalıkları için doğal bir tedavi olarak kullanılmıştır.

Hepatit, sarılık ve siroz gibi karaciğer kaynaklı hastalıklarda da bazı durumlarda kullanılmaktadır. Yapılan araştırmalara göre alkol, antibiyotik kullanımı ve ağır metaller nedeniyle oluşan karaciğer hasarlarını azalttığı saptanmıştır. (*),(**)

İçeriğinde silimarin bulunan devedikeni tohumları her ne kadar çiğ olarak da tüketilebilse de hap, toz, devedikeni tohumu özü, gıda takviyesi veya çay formları da tüketim için tercih edilmektedir. Bu noktada belirtilmesi gereken en önemli konu, mutlaka doktor tavsiyesi ve gözetiminde kullanılması gerektiğidir.

Silimarin Ne İşe Yarar?

Siliymarin faydaları arasında özellikle anne sütünü arttırması ve karaciğer hastalıklarına karşı etkili olması ön plana çıkmaktadır. Orta çağdan beri kullanılan ve devedikeni bitkisinden elde edilen silimarin, etkileri keşfedildiği ilk zamanlarda anne sütünü arttırıcı etkisi ile öne çıkmıştır. Daha sonra yapılan çalışmalarda, karaciğer hastalıkları ve sindirim sistemi hastalıklarının tedavisindeki olumlu etkileri tespit edilmiştir. 12. yüzyıldan sonra Almanya başta olmak üzere, Avrupa ülkelerinde tıbbi alanda kullanılmaya başlayarak tıp literatürlerinde yerini almıştır.

1960’lı yıllarda ise devedikeninden elde edilen silimarin kullanımı yapılan araştırmalar ile tekrar gündeme gelmiştir. Günümüzde ise silimarin, toksinlere özellikle de yüksek doz asetaminofene karşı karaciğeri korumak için kullanılmaktadır.

Sağlığınızla ilgili daha fazla faydalı bilgi edinmek için “Yaşa” kategorimizdeki diğer içerikleri keşfetmeyi unutmayın.

Kaynakçalar:

(*) https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/20564545/

Milk thistle in liver diseases: past, present, future/ Ludovico Abenavoli, Raffaele Capasso, Natasa Milic, Frencesco Capasso/ Review/ NIH- National Library of Medicine

(**)https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/17133738/

Protective effects of silymarin, a milk thistle (Silybium marianum) derivative on ethanol-induced oxidative stress in liver/ Subir Kumar Das, D M Vasudecan/ Nıh/ National Library of Medicine

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir